Yetişkinlik döneminizin sonlarında orta yaşa yakın bir zaman dilimindesiniz ve evinizde amaçsızca zaman geçirirken dışarıya gezmeye çıkıyorsunuz. Komşunuzla selamlaşma, tanıdık bir köpeği sevme, dışarıda biraz yürüme, otobüse binme ve son durak! Bir anda her şeyi unutup otobüsün içinde şoförle birlikte kalakaldınız. Böyle bir durumda neler hissederdiniz?

İnsanların birdenbire dissosiyatif amneziye kapılmalarının normal olduğu bir hikayeye doğru uzanıyoruz. Genellikle sessiz ve kendisine yeni bir kimlik arayan bir adamın yürek burkan amnezi yolculuğuna göz atmadan önce Yunan sinemasına yeni bir soluk getiren filmin künyesine göz atalım;

FİLMİN KÜNYESİ

Filmin İsmi: Mila / Apples / Elmalar

Yönetmen: Christos Nikou

Oyuncular: Aris Servetalis, Sofia Georgovassili, Anna Kalaitzidou

Tür: Dram

Süre: 1 Saat 30 Dakika

Yıl: 2020

Ülke: Yunanistan

Aris isimli bir adamın evinde geçirdiği buhranlı saatlerden sonra televizyon izlemeye başladığı ve yeni kurulan bir rehabilitasyon merkezinin tanıtımını izlediği görülür. Hafızasını yitirmiş ve kimsesiz kalmış kişilerin “yeni bir kimlik” bulmalarını sağlamak amacıyla geliştirilen bir tür program vardır ve bu program için bir açık davet verilir. Reklamın ardından Aris, yürüyüşe çıkar ve gün içerisinde filmin gidişatını önemli ölçüde etkileyecek birkaç detay sunulur; ancak bütün bunlar sonlara doğru anlam kazanır.

Yürüyüşünün sonunda bir otobüse binen ve son durağa kadar inmeyen Aris’ i otobüsün şoförü uyandırır ve nereye gideceğini unutması sebebiyle şoför tarafından rehabilitasyon merkezine haber verilir. Doktorların birtakım testlere tabi tutmasını takip eden birkaç günde diğer hastaları akrabaları alıp götürürken Aris’ i kimse arayıp sormaz. Böylelikle doktorlar ikinci aşamaya geçerek Aris’ i kimsesiz dissosiyatif amnezi hastaları için geliştirdikleri ve yeni bir kimlik oluşturmayı amaçlayan programa dahil ederler.

Kendine özel bir ev ve eşyalara sahip olan Aris doktorlar tarafından belirli aralıklarla gönderilen kasetleri dinlemekte ve kasetlerde ayrıntıları belirtilen görevleri yerine getirmektedir. Zaman zaman doktorlar tarafından ziyaret de edilir ve durumu gözlemlenir. Aynı zamanda görevleri uyguladıkça kendisine verilen analog kamera ile çekim yapması ve yeni anılarını içeren bir albüm hazırlaması gerekmektedir.

Aris elmaları çok sevmektedir. Sıklıkla tüketmesi ve hep aynı meyveyi tercih etmesi yaşamında tutkuyla bağlı olduğu bilinen tek ipucudur. Yeni kimliğini kazanma çabasında kendisine verilen analog kamera ile görevlerini yerine getirirken değişmeyen tek imge elmadır. Ta ki dönüm noktasını getirecek bir bilgiyi edinene kadar!

NASIL DEĞERLENDİRELİM? – SPOİLER –

Halk arasında unutkanlık olarak bilinen dissosiyatif amnezi, kişinin kişisel bilgilerini sıradan sayılamayacak bir biçimde unutması durumudur. Bu durumun sebebi genellikle travma ve stres ile ilişkilendirilir ve burada anahtar nokta, genel bilgilerden ziyade kişinin kimlik bilgileri, yaşadığı yer ve yaptığı iş gibi temel bilgileri hatırlayamamasıdır. Genel bilgiler ve yeni öğrenmeler yerini korur. Dissosiyatif amnezi, bu bozukluk grubu (dissosiyatif bozukluklar) içerisinde en yaygın görülen rahatsızlıktır.

Aris’ in içinde bulunduğu durumu çözmeye yönelik bir çabasının olmadığı gibi bir imaj çizilse de yaşama yönelik en büyük amacının “unutmaya çalışmak” olduğunu anlarız. Filmin sonuna geldikten sonra tekrar başa sararsanız aslında tüm ipuçlarıyla birlikte Aris’ in travmasıyla başa çıkmak için bir çıkış yolu aradığı ve gördüğü ilk yolu denemeye koyulduğunu görürüz.

İlk ipucu, filmin başında sevgi gösterisinde bulunduğu komşusunun köpeğiyle unutkanlık yaşadığını düşündüğümüz zamanlarda tekrar karşılaşması, köpeği tanıması ancak sahibinin sesini duyduğu anda uzaklaşması ile verilir. Aris aslında yine filmin başında gösterilen dolapta asılı duran kadın elbisesinin hatırlattığı bir acıyla boğuşmaktadır. Karısının ölümü!

Yeni yaşamına adım atmaya ve acısını unutturacak farklı anılar oluşturmaya çalışan Aris, hayalinde tekrar karşılaştığı ve yeniden zaman geçirmeye başladığı karısıyla bütünleştiğinde acısından kaçamayacağı gerçeğini kabullenir. Hayat arkadaşının yokluğu içinde sessiz sedasız büyüyen çığlığa dönüşürken bir kaçış yolu olarak sıklıkla karşılaşılan amnezi hastalığına yakalanmış numarası yapar; ancak işler beklediği gibi gitmez ve sonunda acısının başladığı eve geri dönerek yüzleşmeye başlar.

Aris’ in “asıl yeni yaşamı” evine döndüğü ve daha önceleri yarı açık olarak yeterli gördüğü perdelerini tamamen açmasıyla başlar. Böylelikle yaşamın sevincin yanında hüznü de taşıyan temel taşları yerine oturmuş olur.

Keyifli seyirler. Psiket..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer Yazılar