Herkese merhabalar, psikoloji ve sağlıklı yaşamın birbiriyle etkileşim içinde olduğunu ve bu etkileşimi yüksek tutmanın insan sağlığına faydalı olduğunu biliyoruz. Peki ya bilmediğimiz ayrıntılar? İşte işin uzmanından psikoloji ve sağlıklı yaşama dair ipuçları! Biz sorduk, Diyetisyen Merve Ceyhan yanıtladı!
-Merhabalar Merve Hanım, öncelikle bize kendinizden bahseder misiniz?
Merhaba ben Merve Ceyhan, 2017 yılında Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünden mezun oldum. Mezun olmadan önce özel klinikler, spor salonları, yemek şirketleri, devlet hastanesi ve özel hastaneler olmak üzere çeşitli alanlarda stajlar yaptım. Mezun olduktan sonra bir tıp merkezinin iki farklı şubesinde ortak çalışma olmak üzere işe başladım. Ardından tıp merkezine bağlı bir hastanede çalışmaya devam ettim. 3 yıl ilgili kurumlarda çalıştıktan sonra özel sebeplerden dolayı şehir değiştirmek durumunda kaldım. Şu an Bursa \’ da pandemi koşulları sebebiyle online (çevrimiçi) diyet şeklinde çalışmaya devam ediyorum.
-Diyetisyen denilince akla ilk gelen kavram zayıflama ve diyet oluyor; ancak mesleki olarak çok daha kapsamlı bir iş yürüttüğünüzü biliyoruz. Mesleğiniz hakkında doğru bilinen yanlışları düzeltmek adına bize ayrıntılı bilgi verebilir misiniz?
Diyetisyenler, bebek anne karnına düştüğü andan itibaren gebe beslenmesiyle başlayıp yaşamın sonlanmasına kadar devam eden süreçte kişilerin beslenme düzenini ayarlarlar. Bebek doğduktan sonra verilen anne sütü, anne sütü alınmıyorsa nasıl beslenmeli , 6. aydan sonra ek besine hangi sırayla nasıl başlanmalı; çocukluk, yetişkinlik, yaşlılık, hastalık, gebelik gibi yaşam dönemlerinde nasıl bir beslenme düzeni oluşturulmalı gibi konularda eğitimler veriyoruz. Kısacası kişiye sağlıklı beslenmenin nasıl olması gerektiğini öğretiyoruz. Bu süreç yalnızca zayıflama ile sınırlı değildir; zayıflama, sürecin bir parçasıdır. Kişiler diyet sürecinde çeşitli kaçamaklar yapabilir, tatlı vs gibi yiyecekleri de tüketebilirler. Bu serbestlik kişilerde bir rahatlama oluşturuyor ve küçük kaçamaklar yapıldığında kilo alınmayacağı fikri psikolojik sağlıklarına da pozitif bir etki oluşturuyor.
-Sağlıklı beslenme vücudun fiziksel ve duygusal dengesini ne oranda etkiler bize biraz açıklayabilir misiniz?
Sağlıklı beslenme vücudun gereksinim duyduğu besin ögelerinden ihtiyacı kadarını almayı hedefler. Yeterli ve dengeli beslenme sağlanmadığında vücutta birtakım sorunlar ortaya çıkabilir: demir eksikliği, b12 eksikliği, kan yağlarında artış vb. Bu sorunlardan bazılarının sonucunda kilo artışı görülebilir. Örneğin; demir eksikliği sonucunda vücutta halsizlik hissi oluşabilir. Vücut bu halsizlikle baş edebilmek için enerji almaya yönelir. Enerji ihtiyacının karşılanabilmesi amacıyla kişiler daha fazla yemek yeme ihtiyacı duyabilir ve bunun sonucunda kilo artışı görülebilir. Bu noktada kısır döngüye girilmektedir. Katı diyetler ve keskin yasaklar, diyet ile tıkanırcasına yeme bozukluğuna sebep olabiliyor.
-Peki gelelim malum soruya… Sizce psikoloji ile sağlıklı yaşam arasında olumlu/olumsuz bir ilişki var mıdır?
Psikoloji ile sağlıklı yaşam arasında hem olumlu hem de olumsuz bir ilişki vardır. Stresin yeme ataklarını arttırdığı depresyonun ise iştahı azalttığı görülmektedir. Bunun yanı sıra psikolojik olarak sağlıklı hisseden bireylerde sosyalleşme yüksek düzeyde seyreder ve sağlıksız yiyeceklere yönelme görülebilir. Tam tersi durumda ise mutluluğu besinlerde arama durumu söz konusu olabilmektedir. Bunun sebebi özellikle çocukluk çağında yaşanan olumsuz bir olayla besinler arasında bir ilişki kurulmasından kaynaklanmaktadır. Örneğin; aşı olduktan sonra kek alınması, çocuk ağladığında dondurma verilmesi vb.
-Zaman zaman hepimizin stresli anları olur. Bu dönemlerde yeme ihtiyacımızın artmasının sebebi nedir?
Kişiler stresli oldukları zamanlarda daha fazla düşünme eğilimindedirler. Bunun sonucunda ise glikoz tüketimi artmakta ve enerji ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Enerji isteği, yeme ihtiyacımızın artmasıyla açıklanabilmektedir.
-Ders çalışırken, bir proje üzerinde çalışırken ya da iş yerindeyken atıştırmalık tüketmek sizce verimliliği arttırır mı yoksa düşürür mü?
Kişiler çalışma halinde iken az önce de belirttiğim gibi enerjiye daha fazla ihtiyaç duyarlar. Odaklanmayı arttırabilmek içinse karbonhidrat miktarı yoğun olan besinlere yönelmek gerekmektedir; çünkü karbonhidrat daha çabuk sindirilip vücuda daha hızlı etki eder. Dolayısıyla ders çalışırken veya işle ilgili bir çalışma halindeyken mutlaka sağlıklı bir ara öğün yapılması gerekmektedir; ancak masanın üzerinde sürekli bir atıştırmalık bulundurmak porsiyon kontrolünü sağlamayı zorlaştırmaktadır.
-Depresyon ve anksiyeteyi tetikleyen faktörlere sıkça eşlik eden beslenme sorunları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Demir eksikliği, Omega3 eksikliği, folik asit eksikliğinde ve bazı vitaminler ile minerallerin eksikliğinde kişi depresyondaymış gibi hissedebilir. Bunların tavsiye edilmesi gerekir. Bu arada hiçbir takviye kilo aldırmaz. Bizim toplumumuzda \”Demir ilacı içtim, kilo yaptı.\” gibi cümleler sıkça duyulmaktadır; ancak bu bilgi doğru değildir.
Doreen Virtue Duygusal Açlık isimli kitabında, kişilerin duygudurumları ile tercih ettikleri besinler konusunda bağlantı olduğunu öne sürmektedir. Örneğin; cips gibi tuzlu ve yoğun baharatlı yiyeceklere aşırı yönelimin öfke duygusuyla paralel olduğu, şekerli ve tatlı yiyeceklerin ise üzüntüyle karakterize olduğunu ifade etmiştir. Ancak beslenme konusunda yapılan araştırmalar güncel durumda değişiklik gösterebilmektedir.
-Yeme bozukluklarına sahip kişiler için uygulanan psikiyatrik tedavi yöntemlerinin yanında beslenme uzmanlarıyla konsültasyon yapılmasının yararları nelerdir?
Yeme bozukluklarının tedavisinde kesinlikle bir beslenme uzmanı ile birlikte çalışılmalıdır. Beslenme konusunda kişilere daha sağlıklı ve doğru bilgi aktarımının yapılabilmesi tedavi aşamasının önemli bir parçasını oluşturur. Sağlıklı beslenme yaşam boyu devam eden bir süreçtir ve sağlıklı bireylerin de bu konuda bilgi sahibi olması gerekmektedir.
-Danışanlarınızın kişisel iradeleri diyet programlarına uyum sağlama konusunda nasıl bir rol oynuyor? Kararlılığı sürdürmek için neler yapılabilir?
Kişisel irade, diyete devamlılık konusunda en önemli faktördür. Motivasyonu yüksek tutmak bu aşamada oldukça önemlidir. Motivasyondan kasıt beklentilerin yüksek tutulması ile karıştırılmamalıdır. Bir haftada 15 kilo vermek, 2 ayda 30 kilo vermek gibi ütopik hayaller kurulması sonunda hayal kırıklığına yol açar ve kişi diyetten tamamıyla uzaklaşabilir. Kilo verme süreci kişiden kişiye değişmekle beraber cinsiyet, kan değerleri, genetik yatkınlıklar, psikolojik sebepler, yaş, kullanılan ilaçlar, beslenme düzeni, çalıştığı iş gibi birçok etkenle bağlantılıdır.
Kişiler yüksek beklentiler karşılığında istediği sonucu alamayınca farklı seçeneklere yönelebilmektedir. Bu seçenekler sağlıklı gibi görünse de, örneğin aşırı derece spor yapmak gibi, zararlı olabilir. Her işin uzmanından yararlanarak ilerlemekte fayda vardır. Özellikle zayıflama konusunda şunu belirtmek istiyorum; %20 spor, % 70 beslenme ve %10 diğer faktörler olmak üzere bir etki alanı vardır.
-Bizlere psikoloji ve sağlıklı yaşam konusunda tavsiye edebileceğiniz kitap var mıdır desek?
Bir Vegan ile Evlendim – Fausto Brizzi
Duygusal Açlık – Doreen Virtue
Yemek Bağımlılığı- Mike Dow
Şekersiz 21 Gün- Diyetisyen Özge Bezirci Dikici
Psikodiyet/Ruhunuz Neden Aç – Senem Eke Yıldız
Psikodiyet/Bedenini Sev Ruhunu Besle – Senem Eke Yıldız
Cesur Yeni Tıp – Dr. Cynthıa Li
Sezgisel Yeme – Evelyn Tribole, Elyse Resch
Fonksiyonel Tıp Yaklaşımı ile Zihin Detoksu – Dr. Mark Hyman
-Peki, Merve Hanım son olarak eklemek istediğiniz bir konu var mı?
-Elbette, son zamanlarda gittikçe popüler olan ancak insan sağlığına faydası olmayan zayıflama çaylarından bahsetmek istiyorum. Bitki çayı olarak tanıtılan bu ürünler, insanların zaafları kullanılarak piyasaya sürülüyor; ancak bu tür ürünlerin zayıflama konusunda kanıtlanmış bir faydası bulunmamaktadır. Hatta zararlı olduğunu destekleyen bilimsel makaleler var. Sağlıklı yaşam ve beslenme konusunda işin uzmanı olan diyetisyenlerden destek alınması gerekmektedir.
-Diyetisyen Merve CEYHAN’ a sorularımı büyük bir itina ve içtenlikle cevapladığı için teşekkür ederim 🙂
Emeğinize sağlık güzel ve açıklayıcı bir paylaşım olmuş Teşekkürler Merve hanım ����
Rica ederim, yorumunuz için teşekkürler 🙂
[…] RÖPORTAJ – PSİKOLOJİ & SAĞLIKLI YAŞAM […]