Herkese selam, bugün öfke kontrolü ve uyum problemi yaşayan 9 yaşındaki kız çocuğu Henna\’ nın hikayesine tanık olacağız. Yalnızlığına ve travmalarına rağmen hayata tutunmaya çalışan bu küçük kızın hayatında onu bir türlü yanına alamayan annesi, sosyal refahını sağlamak için çabalayan sosyal hizmetler, okul yaşamının aksamaması için devrede olan eğitim sistemi ve fiziksel sağlığını dikkate alan sağlık hizmetleri olmak üzere pek çok kişi ve kurum vardır; ancak Henna tüm bu sistemler içerisinde kendisine bir yer edinemez.

FİLMİN KÜNYESİ


Filmin Adı:
Systemsprenger (Alm.) / System Crasher (İng.) / Oyunbozan

Yönetmen: Nora Fingscheidt

Oyuncular: Helena Zengel, Albrecht Schuch, Lisa Hagmeister

Tür: Dram, Psikolojik

Süre: 1 Saat 58 Dakika

Yıl: 2019

FİLM BİZE NE ANLATIYOR?

Henna\’ nın hikayesi seyirci için 9 yaşında başlasa da aslında bebeklik çağında yaşadığı travmalar sonucunda sorunları baş göstermiştir. Henüz 2 yaşındayken babası tarafından bebek bezinin yüzüne bastırılmış olması Henna\’ nın yaşadığı fiziksel ve duygusal şiddetin boyutlarından biridir. Bununla yüzleşme şansı hiç olmamıştır; çünkü var olan sorunları, Henna\’ yı yaşamı boyunca barınacak bir yer arama probleminden öteye götürememiştir. Bir diğer boyut ise annesinin Henna\’ ya karşı geliştirdiği  sorumluluk bilincinin zayıflığıdır. Henna dışında 2 çocuğu daha bulunan anne Bianca, sürekli yaşadığı gel gitler sonucunda Henna\’ nın bakımını üstlenme konusunda net bir çizgi çizememektedir. \”Küçük kardeşinin de ona benzemesinden korkuyorum.\” cümlesi Bianca\’ nın korkularını anlatan en net cümlelerinden biridir.

Yaşadıklarına rağmen annesine derin bir sevgiyle bağlı olan Henna için annesiyle yaşamak en büyük hayalidir; ancak sistemi aşarak bu hayale ulaşmak oldukça zordur. Onun için çabalayan pek çok kişi var olsa da Henna\’ nın bu kişilerle olumlu bir iletişim kurması oldukça uzun bir zaman almıştır. Bu bölümde öncelikle Almanya\’ da yürütülen sosyal hizmet sistemine değinmek gerekmektedir. Konsültasyon yaparak çocuğun iyi oluşuna katkıda bulunma çabaları takdire şayan bir harekettir. Sosyal hizmetler, sağlık personelleri, eğitim hizmetleri (öğretmen, okul refakatçisi), bakımevi çalışanları, sağlık hizmetleri ve çocuğun ebeveynleri olmak üzere sisteme dahil olan tüm birimler, çocuğun durumunu değerlendirmek ve çocuğa fayda sağlayacak ortak bir karara varabilmek için belirli aralıklarla toplantı yapmaktadır. Burada karşılaştırmalı gidecek olursak bizdeki çocuk hizmetlerinden farklı olarak Almanya\’ da çocuğun barınma ihtiyacının ebeveyn tarafından karşılanamadığı kanaati oluştuktan sonra bir sosyal hizmet uzmanı tarafından bakım evleri ile görüşme sağlanarak kalacak bir yer arayışına giriliyor. Bizim ülkemizde, korunma altına alınan çocuk için devlet tarafından uygun bir bakım evi belirleniyor. Yine Almanya\’ daki sisteme bakacak olursak çocuğun durumunun değerlendirilmesi aşamasında yalnızca çocuk hizmetlerini yürüten kurum (Jugendamt) yer almamakta, çocuğun yaşamında var olan her kesimden bir uzman sürece dahil olmaktadır.

Koruyucu Aile, ülkemizde gelişmekte olan bir sistem iken Avrupa’ da gelişmiş olduğunu söylemek mümkündür. Henna’ nın sorunları baş gösterdiğinde ilk olarak koruyucu anne Silvia’ nın gözetiminde kalmaya başlar. Ardından farklı kuruluşlara nakledilir; ancak sistemde oluşan sorunlar ve Henna’ nın kalacak yer sorunu, okları yine koruyucu anneye çevirir. Ülkemizdeki koruyucu aile sisteminde tercihen evlilik birliği olması ve çocuğun anne-baba sevgisini tatması sağlanmaya çalışılır. Tek ebeveyn durumunda ise çeşitli koşulların sağlanabileceği hususunda taahhütname alınır: ekonomik gelir, çalışma koşulları vb. Almanya’ daki sistemde de aynı koşullar geçerlidir. Tek başına bir kadın veya erkek gerekli koşulları sağlaması halinde çocuğun bakımını sağlayacak bir ebeveyn olarak koruyucu aile programına dahil olabilir.

Henna\’ nın ailevi sorunları özellikle de babasıyla olan güven ve bağlanma problemleri kendisini okul refakatçisinde gösterir. Okul refakatçisi, bizler için yeni Almanya içinse klasikleşmiş bir kavramdır. Bu noktada aslında anti-gewalt-training kavramı ön olana çıkmaktadır. Şiddete maruz kalan bireylere destek amacıyla hizmet veren kişilere verilen bir isimdir. Filmde de bu işle meşgul olan kişi, Henna’nın okula devamlılığını kontrol etmek üzere görevlendirilir. Basit bir iş gibi gözükse de zamanla Henna ve refakatçisi arasında gelişen bağ, içinden çıkılmaz bir hale gelmektedir.

İçindeki aile isteği hemen her sahnede belli olan Henna için tutunduğu dalların birer birer kırılması ise öfke problemini arttırmaya devam eder. Özellikle bebeklik çağındaki travması sebebiyle yüzüne dokunulmasından ya da dokunmaya çalışılmasından son derece rahatsız olan küçük kız, sırf bu girişimler sebebiyle pek çok kez kavgaya karışmıştır. Küfretme alışkanlığı da hayli yüksek olan Henna, bu haliyle 30 küsür bakım evi tarafından reddedilse de onun için umudunu kaybetmeyen bir ekip tarafından sürekli bir destek görür. Nitekim refakatçisi ile çıktığı eğitsel gezide öfkesini yönlendirebileceği birkaç keşifte bulunurken aynı zamanda yetişkinlerin öfke kontrolü üzerine de yeni bilgiler edinir.

Tüm yollara karşılık durumunda olumlu bir gelişim görülmeyen Henna için son çare olarak seçilen yurtdışı programı bakalım ona huzur dolu bir geleceğin kapılarını açabilecek midir?

Henna’nın hikayesine tanık olmak, aile ilişkilerine odaklanmak, öfke nöbetlerinin yol açtığı sorunlara ve uyum probleminin küçük bir kız için ne denli büyük bir öneme sahip olabileceğini görebilmek ve sosyal hizmetlerin Almanya’daki yansımalarına göz atmak içimin bu filmi mutlaka izlemelisiniz.

Herkese keyifli seyirler dilerim.

Psiket..

2 Comments

  1. Koruyucu aile olmak için evli olmak şartı yoktur. Tek ebeveynler de koruyucu aile olabilir

    1. Elbette olabilir, yalnızca tercihen anne-baba sevgisini aynı anda tatmaları sağlanmaya çalışılır. Altını çizdiğiniz kısmı kontrol ettim, bir bilgi yanlışlığı olmuş, düzelttim. Yorumunuz ve hassasiyetiniz için teşekkürler 🙂

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer Yazılar