NOMOFOBİYE DAİR 


📲İnsanların telefonlarını elini almadan geçirdiği süre ne kadardır sizce? 1 saat 1 dakika? Belki 1 gün? Sanırım son seçeneği okuduğunuzda \”Mümkün değil!\” cevabını geçirdiniz içinizden. Pek çok kişinin böyle düşünmesi normal aslında çünkü yaşamımızın büyük bir kısmını oluşturan teknolojinin içinde yine büyük bir kısmı oluşturan akıllı telefonlar bulunmaktadır. Yalnızca arama yapma özelliği ile hayatımıza giren telefonlar müzik listeleri oluşturma, oyun yükleme, video izleme ve çeşitli uygulamalar sayesinde dünyayla iletişimde olma gibi pek çok özellik eklenerek akıllı hale getirildi.


📲Akıllanan telefonlarla birlikte önemli iş görüşmelerimiz ya da acil derslerimiz için çözüm elimizde oldu. Sokakta, metroda, fırında ekmek sırası beklerken ya da uyumanın hemen öncesinde telefonlarımızdan güncel haberleri takip eder olduk. İnternet kesildiğinde, haber alamadığımızda ya da telefonumuz bozulduğunda telaşa kapıldık ve tamir ettirmek için dükkanların yolunu tuttuk. Kasılmaya ya da şarjı erkenden bitmeye başladığında değiştirmek veya model yükseltmek gibi kavramlar ortaya çıkardık. En iyisi ve en yenisine sahip olma güdüsü virüs gibi yayılmaya başladı. Akıllı telefon alabilmek için böbreğini satışa çıkaran gençlerin haberleri yapılmaya başlandı. Telefonu elinden alındığında ve internete ulaşamadığında yoksunluk yaşayanlar için DSM\’ de internet bağımlılığı kategorisi ortaya çıktı.


Peki ya telefonunuzdan ayı kalma korkusu nedir?


📲Nomofobi, “No Mobile Phobia” kelimelerinin birleşiminden türemiş olup literatürümüze “cep telefonundan ayrı kalma, ulaşılamama ile karakterize olmuş korkuyu anlatan bir kelime olarak girmiştir. Nomofobide, telefondan ayrı kalma düşüncesi kişilerde gerginlik, huzursuzluk ve kaygı gibi rahatsız edici durumları beraberinde getirmektedir. Yaşanan kaygı, kişinin hayatını olumsuz yönde etkiler ve sürekli tetikte olma ile ulaşılma isteğini doğurur. Bu konuda en güzel örnek başrolünde Tom Hanks\’ in yer aldığı 2000 yılı yapımı Cast Away (Yeni Hayat) filmidir. 2 saat 24 dakikalık bu filmde, günlük yaşamına devam ederken çalıştığı kargo şirketinin uçağının Pasifik Okyanusu\’ na düşmesi sonucunda ıssız bir adada yaşamak zorunda kalan Chuck Noland\’ ın hikayesi anlatılmaktadır. Film boyunca Chuck\’ ın iç çatışmaları ve hayatta kalma mücadelesi konu edinilir ve insanlardan uzakta kurulan bu yeni hayatta tek başına olma, ulaşılamama gibi kavramlar sorgulanır.


📲Cep telefonu kullanımı temel ihtiyaçlarla özdeşleşmiş bir araçtır; fakat günümüzde aşırı kullanımı onu bir amaç haline getirmiş ve bazı kişilerde bu durum sürekli korku duymaya kadar gitmiştir. Korku ve kaygı ise nomofobinin oluşumuna zemin hazırlamıştır. Oysa ki belirli düzeyde ve faydalı bilgiler için telefon kullanımı, internetten yüksek yarar sağlama hususunda olumlu bir etkendir. Ancak süresi ayarlanamayan kullanımlar sonucunda günlük yaşamımızda bilgiye ulaşmaktan ziyade eğlence aracı olarak akıllı telefon kullanımı artmıştır.


📲Akıllı telefon kullanımı sosyal medyadan gelir elde edilmeye başlanması ile de farklı bir ivme kazanmıştır. Gerek blog sitelerinden elde edilen reklam gelirleri gerekse YouTube gibi mecralarda video tıklanmalarından elde edilen gelirler olsun pek çok kullanıcının ilgisini çekmektedir. Yalnızca bu platformlardan elde edilen gelirle geçimini sağlayan kişilerin oranı gittikçe artmaktadır. Özellikle evden çalışılabilecek bir ortam sunulması ve akıllı telefonlarla etkileşim sağlanabilmesi ilgiyi arttırmaktadır. Böyle bir durumda nomofobik kişilerin telefonlarından ayrı kalması düşüncesi korku ve kaygıyı beraberinde getirecektir.


📲Akıllı telefonların gelişim sürecine tanıklık eden X ve Y kuşaklarının yanı sıra doğar doğmaz akıllı telefon, tablet, bilgisayar gibi elektronik aletlerle tanışan Z kuşağı da teknolojiye oldukça hakimdir. Hatta günümüzde pek çok genç akıllı telefon kullanımına erken yaşlarda başlamaktadır. Teknoloji kullanımı, kodlama gibi uzun vadede gençlerin gelişimine ve üretimine katkı sağlayacak içerikler öğrenmelerine yardımcı olmalıdır; fakat ne yazık ki bir çoğu video ve oyun oynama amaçlarıyla akıllı telefon kullanmaktadır ve bağımlılık derecesine gelen kullanımlarda nomofobinin görülmesi kaçınılmazdır.


📲Nomofobik kişiler cep telefonları olmadan dışarıya çıktıklarında kendilerini gergin ve huzursuz hissederler. Bir şekilde cihazın yanında olduğunu bilmenin verdiği rahatlık hissini ararlar. Başlarına bir iş gelirse haberleşememe korkusu ve özellikle gençlerde telefonundan uzak kaldıklarında sosyal medya akışında görülen içeriklerden haberdar olamama kaygısı da en fazla görülen sebeplerden biridir. 


📲Diyelim ki patika bir yolda yürürken yolunuzu kaybettiniz ve tam da o esnada telefonunuzun çekmediğini fark ettiniz. Bu durumda ulaşılabilir olmadığınız için telaşlanmanız normaldir; ancak gün içerisinde sürekli telefonunuzu kontrol etme davranışınız varsa ve bu durum sizi sorumluluklarınızı yerine getirmekten alıkoyuyorsa o zaman “nomofobi” den söz etmek gerekir. Aslında bir olayın varlığından çok o olayı algılayış biçimimiz önemlidir. Başınıza olumsuz bir olay geldiğinde ya da telefon çekmeyen bir yerde kaybolduğunuzda elbette endişelenebilirsiniz. Kamp yapmak amacıyla gittiğinizde dağda kaybolmanız ve sizi bulamamaları sonucunda yaşamınız yitirmeniz olasılıklar içerisinde olduğundan yardım çağrısı için telefonunuza ihtiyaç duyabilirsiniz.


📲İngiltere’de yapılan bir araştırmada, her 4 çocuk veya gençten birinin cep telefonu bağımlısı olduğu ortaya çıkmıştır. Avustralya’da ise her 5 kazadan birine, yolda yürürken cep telefonunu elinden düşürmeyen yayaların sebep olduğu bulunmuştur. Televizyonlarda araç kullanırken telefonla oynamanın yol alabileceği sorunlara dair tanıtıcı reklamlar gösterilmektedir. Bütün bu araştırmalar ve reklamlar bireylere akıllı telefonun yalnızca belirli amaçlar doğrultusunda kullanılması gerektiğini hatırlatmak içindir. Hiçbir yayın akıllı telefonun tümüyle hayatımızdan çıkmasını talep etmez. Zira iletişimin artması ve sevdiklerimize anında ulaşma lüksü artık vazgeçilemez bir ihtiyaçtır.


📲Cep telefonu bağımlılığı ile depresyon, kaygı bozukluğu ve stresin doğru orantılı olduğu gözlenmiştir. Ruhsal rahatsızlıklara yol açan pek çok etken var olmakla birlikte yaşamımızda bu denli büyük yer kaplayan cihazın kullanımı ile bağlantılı olması, dikkat edilmesi hususunda bir işaret olarak yorumlanabilir. Günümüzde en sık rastlanan rahatsızlıklardan biri olan depresyon, kaygı bozukluğu gibi rahatsızlıkların kabul edilmemesi veya geç fark edilmesi sonucunda psikolojik destek gecikebilmekte ve kişilerin normal yaşantılarına dönmeleri zaman almaktadır. Dolayısıyla birbirleriyle bağlantılı olan bu kavramların anlaşılması önem arz etmektedir.


📲Teknolojiyi yalnızca araç olarak kullandığımız ve zamanımızın belirli bir kısmını harcadığımız zamanlarda görüşmek üzere!


📲Herkese keyifli günler dilerim.


📲Psiket..


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer Yazılar