👩🏼‍🦱Merhabalar, bugünkü film önerisini tek bir cümleyle anlat deseler “Bu zamana kadar izlediğim en naif filmdi.” derdim. Sevmeyi, sevilmeyi, ölümü, yaşantıları öyle hoş bir dille ve çizgisini aşmadan anlatmış ki hemen sizlerle de paylaşmak ve filmin tattırdığı duyguları beraber hissetmek istedim.

🦔FİLMİN ADI: Le Herrison (Kirpinin Zerafeti)

🦔YÖNETMEN: Mona Achacle 

🦔OYUNCULAR: Garance Le Guillermic, Josiane Balasko, Togo Lgawa

🦔SÜRE: 1 Saat 40 Dakika

🦔TÜR: Dram

👩🏼‍🦱Film, 2006 yılında yazar Muriel Barbery tarafından yayımlanan “L\’Élégance du hérisson” adlı kitabından uyarlanmış. Fransız yazar halihazırda eşiyle birlikte Kyoto’ da yaşadığından filmde geçen Japonya’ya ait film ve resim ayrıntılarını çok iyi bir şekilde işlemiş. 


👩🏼‍🦱Filmin konusuna değinecek olursak başrolü göğüslemiş üç isimden başlamak gerekir. Fransa’da aynı apartmanda yaşayan 12 yaşında intihar etmeye karar vermiş kız çocuğu Paloma, herkesin apartmanın ketum kapıcısı olarak gördüğü ancak gizli dünyasında tatlı kalbiyle gönülleri fetheden Renee Michel ve apartmana yeni taşınan Japon komşu Kakuro Ozu. Bu üç karakterin karşılaşması hikayenin başlangıç noktası olan Paloma’nın intihar kararıyla başlıyor.

                                                              

👩🏼‍🦱Babasının eski kamerasıyla kendi küçük dünyasını ve neden intiharı seçtiğini anlatan filmler çekmeye karar veren Paloma, zeki ve yetenekli bir kızdır. Etrafında olup bitenlere ailesinden çok işine odaklanmış babası, yıllardır Psikanaliz tedavisi görmesine rağmen ilaçların ayakta tuttuğu annesi ve vurdumduymaz ablasından ziyade daha duyarlıdır ve iyi bir gözlemcidir.


👩🏼‍🦱Renee ise filmin sınıf farklılığını yansıtan yönüdür. Günlük hayatın akışı içinde kimse onu tam anlamıyla tanımaz. Zaten bu tür bir uğraş da “yakışık almaz”. İçinde bulunduğu düzene fazlasıyla alışmış olan Renee, her adımını düşünerek atar ve insanlardan saklandığı sığınağında küçük kedisiyle kendisine güzel bir yaşam kurar.


👩🏼‍🦱Apartmana gelişiyle Paloma ve Renee’nin hayatına dokunan ve onlara değerli olduklarını hissettiren bir isim, Kakuro Ozu. Elinde olan sayısız imkana rağmen onu film boyunca zenginliğiyle değil, kibarlığı ve beyfendiliğiyle anıyorsunuz. Hepimiz eşitiz cümlesini iliklerinize kadar yaşatacak bu karakter, yaşamı sorgulamaya ve mutlu olunacak sebeplerin varlığına işaret ediyor.

👩🏼‍🦱Filmi izlerken detaylara mutlaka dikkat etmelisiniz. Zira her dakikasının ince işlenmiş ve üzerine düşünülmüş olduğunu film gittikten sonra anlıyorsunuz.

Paloma\’ nın balığa antidepresan verdiği sahne, üzülmeyin balık ölmüyor 😉


👩🏼‍🦱Bilgili, kültürlü ve her şeyden önce iyi bir insan olmanın yalnızca maddi güçle bağlantılı olmadığı; edebiyat, kültür ve sanat üçgeni içerisinde izleyiciye etkileyici bir havada sunuluyor. Topluma uyum sağlamadığı düşünülen tüm karakterler kendi içerisinde zekasını ve erdemini konuşturuyor ve böylece anlaşılmamanın da kişileri yegane kıldığını görmüş oluyoruz.

👩🏼‍🦱Herkese keyifli seyirler dilerim.

👩🏼‍🦱Psiket..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer Yazılar