Son zamanlarda yaptığı yeni işbirlikleri ve kaliteli yapımlarıyla adından sıkça söz ettiren Blu Tv; Bozkır, Alef, 7 Yüz gibi dizilerin ardından çarpıcı bir yapımla daha karşımıza çıktı. 25 Ağustos 2021 tarihinde 3 bölümü yayımlanan dizi, haftalık olarak yayımlanacak ve toplamda 8-10 bölüm arası olması bekleniyor. 4. bölümü 1 Eylül’ de yayımlanacak ve şimdiden belirli bir izleyici kitlesini kendisine çekmiş görünüyor. Tv Plus üzerinden de ortak yayımlanan, kadın-erkek ilişkilerine yeni bir soluk getiren ve süresi kadar çok duyguyu yaşayan bu yeni diziyi hep birlikte inceleyelim.
DİZİNİN KÜNYESİ
Dizinin Adı: İlk ve Son
Yönetmen: Cem Karcı
Oyuncular: Özge Özpirinçci, Salih Bademci
Sezon Sayısı: 1
Bölüm Sayısı: Henüz 3 bölüm yayımlandı. 8-10 bölüm arası yayımlanacağı konuşuluyor.
Tür: Dram
Süre: Ortalama 1 Saat
Yıl: 2021
Senaryosu Hakan BONOMO tarafından yazılan dizide, 2011-2021 yılları arasında sürükleyici ve bir o kadar da krizlerle dolu bir ilişki yaşayan Deniz ve Barış’ ın hikayesi anlatılıyor. Birbirlerine fazlasıyla zıt olan karakterlerin oluşturduğu bu inanılmaz çekim, sevgi dolu bir aşk hikayesine ve sonunda da bir mahkeme salonunda biten evliliğe dönüşüyor. Peki Denizle Barış’ ı bu yol ayrımına getiren sebepler neler? Her bölümde tutkulu bir aşkın son bulduğu evlilikle ilgili ipuçları seyirciye aktarıyor.
Hikayenin başı ve sonundan bir yıla gittiğimiz her bölümde geçmişin heyecanı ve şimdinin gerginliği arasında gidip geliyor seyirci. 10 yıllık bir aşkın ömrünün tükenme aşamaları bazen soğuk geçişlerle bazen de gülümseten detaylarla karşımıza çıkıyor. Başrolü sırtlanan Özge Özpirinçci ile Salih Bademci’ nin karakterlerini özümsemeleri sayesinde kendinizi bir saatlik akıcı bir hikayenin içinde yer alan bir konuk gibi hissediyorsunuz.
NASIL DEĞERLENDİRELİM? – DİKKAT SPOİLER ALANI–
Karakterlerin derin geçmişleri ve günümüzün hayat endişesini anlamlandırmak dizinin çıkış hikayesini çözebilmek için gerekli bir yoldur. Sığ bir bakış açısıyla Deniz’ i yargılamak ve Barış’ ı fazlaca duygusal bulmak demek üstünkörü bir değerlendirme yapmak demektir. Oysa ki ailevi yaşantılar her iki karakterin de yaşam felsefelerini şekillendirmiştir. Mutsuz bir evlilikten doğan Deniz ve abisinin yokluğunun yükünü çeken Barış için zor bir çocukluk ve sorumluluk yüklü bir yetişkinlik doğmuştur.
Deniz, yaşamı fazla ciddiye almayan ve anı yaşayan baskın bir karakter. Annesini yeni kaybetmiş, babasıyla ise çocukluğundan beri olumlu bir bağ kuramamış, abisini çok sevse de ortak düşüncelere sahip olamayan dolayısıyla aile kavramını zorlu yollardan kazanmış diyebiliriz. Umursamaz tavırları, yakın çevresine gergin dakikalar yaşatsa da aslında Deniz’ in içinde biriktirdiği acıları dışa vurma şeklini yansıtmaktadır.
Barış, etrafına şefkatli kollarını açan ve hikayenin daha uysal tarafı desem yanlış olmaz sanırım. Abisiyle babası yıllar önce bir trafik kazası geçiriyor ve bu kaza sonucunda abisini kaybediyorlar. Bu kayıp bütün ailenin ve en çok da Barış’ ın hayatını değiştiriyor. İçine kapanık bir yaşam süren babası ve kontrolü eline almak isteyen annesine karşı bir mücadele içinde olan Barış’ ın neşesi ve doruklarda yaşadığı duygusal yönü onu bu mücadeleden kurtarıyor.
“İyi insanlar kötü evlilikler yapabilirler.”
Dominant bir karakter olan Deniz’ in Barış’ tan istediği tek şey, aptal yerine koyulmamak. “Ne yaparsan yap beni aptal yerine koyma!” diyor bağıra bağıra. Yaşamı boyunca babası tarafından kandırılan tarafı. Peki ya hikayenin suçlanan tarafı olan baba ne alemde? Yıllar önce bitse de kağıt üzerinde devam eden evliliğinde sıkça eşini aldatan taraf oluyor baba. Bir seferinde kızına yakalanıp da “Bu gördüklerimizi unutalım, tamam mı?” dedikten sonra bir daha asla kızının saygısını kazanamayan baba hayatı boyunca o saygıyı geri almak için mücadele eder. Peki ya sonuç?
Geleneksel değerlere önem veren ve alışılageldik açılardan yaşamayı önemseyen annesiyle yıldızı bir türlü barışmayan Barış için hayatını birleştirmek istediği Deniz’ in gelişiyle ortam iyice kızışır. Annesiyle eşi arasında yaşanan gerginliklerin tampon bölgesi haline gelen karakter, kaçınılmaz sonu olan boşanmaya doğru yaklaşırken tüm yaşantılarını Deniz’ e hatırlatmaya çalışır. Ancak Deniz için evlilik çoktan bitmiştir. Böylece yıllar içerisinde biten evlilikle hiç bitmeyen sevginin zıt hikayesine doğru bir yolculuk başlar.
Hikayenin boşanma tarafına bakacak olursak her iki tarafın da uğruna feda ettikleri durumları gözlemleme şansına sahip oluruz. Bu hikayenin analitik tarafı Deniz iken duygusal tarafı da Barış tarafından yansıtılmaktadır. Yaşadıkları tartışmalar ve ailelerin tavırları da işin içine girince karar verme mekanizmaları sarsılır. İyi bir gözlemci olan Deniz, Barış’ ın geçirdiği dönüşümün içinde savrulan bir yaprak gibi görür kendisini. Barış’ ın fırtınası mı bu evliliğin zayıflamasına sebep olmuştur yoksa Deniz’ in kendisini fırtınaya bırakması mı?
Can, Deniz ve Barış’ ın çocuklarıdır. Henüz tüm bölümleri yayımlanmadığından netlik kazanmayan kısımlardan biri çocuk olgusudur. Geçmiş yıllardan kesitler gördüğümüz bir sahnede Deniz çocuk konusuna şiddetle karşı çıktığını ifade etmekte iken fikrinin nasıl değiştiğine dair bir ipucu göremesek de evliliğe de karşı iken Barış’ la bir dünya kurma fikrine yeşil ışık yakması aşamasına tanık olduk. Böylece ilerleyen bölümlerde yapbozun eksik parçalarını görme fırsatı elde edeceğimizi düşünüyorum.
Hikayenin başlama noktası, karakterlerin yaşamının yıllar arası geçiş tekniğiyle aktarılması fikri ve dijital platform üzerinden yayımlanması seyirciye daha doğal ve akıcı bir dizi izleme şansını sunuyor. Başarılı bir ekip ve güçlü bir hikaye basit bir karı-koca ilişkisi düşüncesini yıkarak romantik ilişkilere yeni bir nefes aldırıyor.
Herkese keyifli seyirler dilerim.
Psiket..