🌀Sigmund Freud ile hayatımıza giren bilinçdışı kavramı, Carl Jung ile birlikte kişisel ve kolektif bilinçdışı olarak genişletilmiştir. Kişisel bilinçdışı, kişinin bilinçte daha önce sahip olduğu yaşantıları içerirken kolektif bilinçdışı, hiç yaşamadığı ruhsal deneyimlerden oluşur. Peki insanlar nasıl hiç yaşamadığı olaylara ait ruhsal deneyimlere sahip olabilir?
🌀Peki ya salgınlar? Geçmişte yaşanan ve dünya üzerinde binlerce insanın kaybıyla sonuçlanan veba, İspanyol gribi gibi hastalıklar var olduğunda hayatta kalanların hikayesi neydi? İnsanoğlu yaşama karşı mücadele etme güdüsüyle başına gelen felaketlerden kurtulma çabasına girer. Salgın hastalıklar görülmeye başladığında da bu durum otomatikman devreye girer ve topyekün stres, kaygı, korku gibi değişkenlerle başa çıkma mücadelesi başlar.
🌀Madem geçmişten günümüze atalarımızın bazı özellikleri bize aktarıldı o zaman kolektif bilinçdışımızda zaten var olan mücadele ve baş etme becerilerini kullanabilir miyiz?
🌀Geçmiş salgın dönemlerinde neler olduğunu biliyor musunuz? Mesela başlangıçta insanların hastalığın yayıldığına dair belirtilere anlam veremediğini, inanmak istemediğini, kabullenme başladığında ise hastalığın artık neredeyse tüm dünyada yayılım gösterdiğini duymuş muydunuz? Bizler aslında dönemsel olarak benzer olaylara şahit oluyor ve yine benzer yaşantılara ev sahipliği yapıyoruz.
🌀İçimizdeki mücadele ruhunu, kaygı ve korkularımıza karşı bir psikolojik sağlamlık duvarı olarak kullanabilir miyiz? Elbette! Yaşadıklarımızı kabul ederek geleceğe dair çözüm yollarını üretmek yine bizim elimizde. Kendimize iyi bakacak güç yine bizim içimizde!
🌀Sağlıkla kalın.
🌀Psiket..